Bereketli Kasabası
Bereketli hakkındaki güvenilir bilgilere ulaşmak için Reşadiye ve Mesudiye tarihinin birlikte incelenmesi gerekmektedir. Çünkü bu iki ilçenin tarihi, kaynaklarda ortak bulunmaktadır. Aşağıdaki yazıda Osmanlı öncesi ve sonrası tarihle birlikte, İSKEFSÜR un merkezinin Reşadiye olarak nasıl ve neden değiştirildiği de anlatılmaktadır. Tokat ili Reşadiye ilçesinin Bereketli bucağına bağlı Başçiftlik köyünün Niksar ilçesinin merkez bucağına bağlanması başlıklı belge, devlet arşivlerinde yer almaktadır. 31/5/1951 tarihli 24390 sayılı ve yer no: 224.21..8. Evliya Çelebi, ünlü eseri Seyahatname’sinde (Hicri 1058 Miladi 1638) şöyle demektedir:“Buradan sonra dört saat mamur köyler içinde yol aldık. İSKEFSUR kasabası toprağında yüz evli, bir camili zeamet köyüdür.”
Daha fazla bilgi için: http://www.bereketli.bel.tr
Bozcalı Kasabası
İlçenin kuzey-batısında, ilçe merkezine 26 km. mesafede oldukça büyük bir kasabadır. Tokat-Ordu sınırının en son yerleşim birimidir. Rakımı 1350 olan Bozcalı'da 1012 hanede 4955 nüfus yaşamaktadır. Kasabanın adı ile ilgili söylentiler de çeşitlidir. Halkın daha çok " Bohçalı " şeklinde telaffuz ettiği Bozcalı adı ile ilgili iki söylenti mevcuttur. Bunlardan birincisi şöyledir: Bozcalı halkı Niksar'da kurulan pazara bohça ile gidip geldiğinden, buraya da "bohçası olan" anlamına gelen Bohçalı denmiş, bu söz zamanla Bozcalı biçimine dönüşmüştür.İkinci söylenti de şöyledir: Yavuz Sultan Selim'in Trabzon'dan İstanbul'a dönerken burada konakladığı, kendisine sorulduğunda, "Şu boz çalılıkta çadır kurun" dediği söylentisi yaygındır. Bu söylentiye göre de Bozcalı adı buradan gelmektedir.
Daha fazla bilgi için: http://www.bozcali.bel.tr
Hasanşeyh Kasabası
XI. yüzyıldan itibaren Anadolu`nun Türkleşmesi ile Orta Asya ve Azerbaycan taraflarından (1075-1085) tarihleri arasında gelen Karaöylü veya Karlı Oymağı: Karaevli veya Karaçadırlı anlamına gelen bu oymaklardan, bir boyu Şebinkarahisar`ın Bige, Köpekli, Karaköy, Kezanç, Kuzgeçe ve havalisine, diğer boyları da Erbaa, Niksar, İskefsir (Reşadiye), Çarşamba, Fatsa, Ünye ve Tokat yörelerine yerleşmişlerdir. İskefsir (Reşadiye) yöresine gelen Türklerden küçük bir topluluğun, kasabanın bulunduğu yere yerleşmesi ve daha sonraları kasaba bölgesinde bulunan Kızılpınar ve Mohus mezralarından gelenlerinde yerleşmeleri sonucunda buraya "Tekke Köyü" adını vermişlerdir. Tekke Köyü, eski tarihlerde Şebinkarahisar`a bağlı İskefsir (Reşadiye) kazası içinde görülmektedir. Hasanşeyh Köyünün ismi, “… Arşif Tımar Defteri No. 1019 tarihi 1143 Tımar Sahibi Ömer … Ali Emiri tasnifi 1 nolu Ahkam Defteri 39. sahifesinde numara 783, tarih 1158 sayılı yazıda Kariyei Tekke Büzrük (Büyük Tekke) Cevdet tasnifi evkaf numarası 1581, tarih 1221 İskefsir Kazasına tabi Şeyh Hasan Tekkesi…” olarak geçmektedir.
Daha fazla bilgi için: http://www.hasanseyh.bel.tr
Baydarlı Kasabası
Kasaba, Orta Karadeniz'de Tokat ili sınırları içerisinde Reşadiye'ye bağlı Ordu ili sınırı ile bağlantılı bir yerleşim alanıdır. İlçeye olan uzaklığı 29 Km olup, 1350 rakımındadır. Kasabanın sınırları Güneyden Kuzeye doğru 12 Km, Doğudan Batıya doğru 6 Km uzunluğunda olup, oldukça geniş bir coğrafi yapıya sahiptir. Yerleşim alanı hafif meyilli Güneyi ahlatlı ovası batısı akar sularla çevrili, kuzeyi orman örtüsü ile kaplıdır. Tarihte bölge,ı Hitit’lerin Pers’lerin Roma ve Bizans imparatorluklarının hakimiyetinde kalmış. 1015 ten itibaren Anadolu’ya başlayan Türk akınlarından sonra,1071 Malazgirt Zaferi İle Türk toprağı olmuştur. Baydarlı'nın da içinde bulunduğu bölge, Fetihten sonra Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Danişmentoğlu beyliği sınırları içine alınmıştır.
Daha fazla bilgi için: http://www.baydarli.bel.tr
Büşürüm Kasabası
Ne zaman kurulduğu kesin bilinmeyen ancak geçmişi 500-600 yılı öncesine kadar inen beldenin adıyla ilgili en önemli söylentiler şu şekildedirBeldede yıllar önce yaşayan Beş Rum ailesinin yaşadığı ve buraya beş rum diye hitab edildiği zamanla " Büşürüm"e dönüştüğü,Diğer bir varsayım kelimenin yapısından doğmaktadır. Şöyle ki : “Büşürüm” kelimesi Reşadiye yöre ağız özelliğine tümüyle uymaktadır. Özellikle bu yörede “bişirmek” kelimesi “büşürmek” biçiminde söylenir. Yine bir “pişirimlik” unum kalmadı yerine bir “büşürümlük” unun kalmadı örneklerinde olduğu gibi “pişirim” kelimesi “Büşürüm” biçiminde söylenmektedir. Buda gösteriyor ki “Büşürüm” adı “pişirim” kelimesinin “Büşürüm” biçimindeki telaffuzundan başka bir şey değildir.Diğer bir rivayete göre Büşürüm'ün kelime anlamı tavan arası olduğu söylenmektedir. Beldenin yerleşim yerinin çok yüksek olması (1450 mt) nedeniyle gökyüzü ile yeryüzü arasındaki yer anlamına gelmektedir.
Daha fazla bilgi için: http://www.busurum.bel.tr
Soğukpınar Kasabası
Ilçenin güneybatisinda bulunan ve merkeze uzakligi 3 ila 4 km olan sogukpinar’in tarihi 300-400 sene öncesine dayanır. Köyde eski çaglarda Ermeni ve Rumlarin yasadigi Kilise Beleni, Gavur Kalesi isimlerinden ve bazi bölgelerde çikan küp, çanak vb. kalintilardan anlasilmaktadir. XII. (12.) yüzyılda Danişment Ogulları (Selçuklular) döneminde Şeyh Yakub’a koyun arazisi vakıf olarak verilmiş şimdiki Cevizlik Mahallesi ve civarının böğürtlen dikeni ve bataklık oldu söylenmektedir. Köyün kurucu aileleri; Imamlar, Yaguplar, Eldivenliler, Mehtergil, Demirciler, Dervisgiller, Civanlar, Asurgil, Uzan Aliogullari, Melhemliler, Mahmutgillerdir. Reşadiye’nin ilk kaza oldugu 1906-1958 arasi Reşadiye Belediyesine bagli bir mahalle iken 1958’den sonra köy, 1999’dan sonra belde statüsüne kavuşmuştur.
Daha fazla bilgi için: http://www.sogukpinar.net
Kuzbağı Kasabası
Kuzbağı Beldesi Türklerin Anadoluya girmesinden sonra kurulan Danişmentliler zamanında Türkmen ve Avşar boylarının Niksar-Reşadiye çevresine yerleşmesi sırasında Delice çayı kenarına kurulan bir yerleşim yeridir. Sırayla Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlı devleti sınırları içersinde kalmıştır. Osmanlılar zamanında Erzurum eyaletine bağlı Şebinkarahisar sancağının bir köyüdür. Belde olarak ele alırsak komşu Akdoğmuş, Doğantepe. Nebişeyh köylerine uzanan çizgiden Güneydoğu Bölgesi Amasya Eyaletine bağlı Kuzey ve Doğu kısmı ise Erzurum’a bağlıdır.
Daha fazla bilgi için: http://www.kuzbagi.bel.tr
Cimitekke Kasabası
Reşadiye'nin kuzeyinde, merkeze 26 Km uzaklıkta bir kasabadır. 550 hanelik kasabada halen 4087 kişi yaşamaktadır. Köyün tarihi hakkında kesin bir şey bilinmemekle birlikte, çok eskilere dayandığı rivayet edilmektedir. Bunun en önemli kanıtı da köy çevresinde sıkça görülen ve hemen hepsi çok eskilere dayanan mezar kalıntılarıdır. Köy şimdiki yerine yerleşmeden önce bir kaç kez yer değiştirmiştir. Köyün şimdiki yerinin güneydoğusunda kalan "Eski Köy" denilen yere gittikleri, sonra bir kısmının geri geldiği söylenmektedir.
Daha fazla bilgi için: http://www.cimitekke.bel.tr
Demircili Kasabası
Nüfusu 2537, rakımı ise 1500 ü aşmakta olan bu güzel anadolu kasabasının kuzeyinde kendi dağı, yaylasi (selemen) ve Ordu il sınırı, güneyinde Danişment Dağı, doğusunda Yahsiyan Köyü ve batısında Baydarlı Kasabası bulunmaktadır. Takribi rakamlarla Reşadiye, Mesudiye ve Gölköy'e 30 ar, Tokat'a 125, Ordu'ya 100 Km mesafededir. Yaklaşık 3 km kare lik alana toplu halde kurulu, 350 den fazla haneden oluşmaktadır. 1999 yılında belediye olmuştur. Kurtuluş ve Yavuz Selim adında iki mahallesi mevcuttur. Nüfusunun büyük bölümü Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, İstanbul'da ve Ordu-Samsun civarında ikamet etmektedir. Yaylasının doğal güzelliği, ulaşım kolaylığı, konum olarak Tokat, Sivas ve Ordu üçgeninde olması, insanlarının genelde gurbetçi-ticaretçi vasıflı, misafirperver ve girişimci olmaları gibi kendine has özelliklerinden dolayı belde hızla büyümektedir.
Daha fazla bilgi için: http://www.demircili.bel.tr
Yolüstü Kasabası
İlçeye 9 km mesafede olup, son nüfus sayımına göre Devlet İstatistik Enstitüsü’ nce onaylanmış 3644 nüfusu ve yaklaşık 1700 seçmeni vardır. 1845 yılı itibarıyle civarda en kalabalık köy olup 81 nüfusu vardır. Belde olmadan önce ismi Meğdün olup, bu ismin Makedonyalılar zamanından geldigi rivayet edilmektedir. Köyün yanı başındaki Kale’ nin burç kalıntıları halen mevcut olup adının Megadon Kalesi oldugu, ismini de bu kaleden aldığı, zamanla değişerek Meğdün haline geldigi bilinmektedir.
Daha fazla bilgi için: http://www.yolustu.com
Çevrecik Kasabası
Kuzeyinde Büşürüm beldesi ve karaçam ormanları; güneyinde kelkit çayı; batısında Saraykışla köyü ve Yazıcık kasabası; doğusunda Yolüstü beldesi ve Çayırpınar köyü yer alır. Beldenin arazisi engebelidir, fakat su bol olduğundan tüm arazi sulanabilir durumdadır. 1980'li yıllarda ise devlet tarafından aynı dere kanalla köyün tüm arazisini sulayacak şekilde yaptırılmıştır. "tinyaba"ismi" tin ve yaba sözcüklerinden oluşan bileşik isimdir. "tin", çabuk ve tez; "tin tin yürümek" "çabuk çabuk yürümek" anlamına geliyor. " yaba " ," atan" anlamındadır. Yani atma işini yapan bir alet ismidir. Köyün tarihi çok eskilere uzanır. Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet, istanbul'dan sonra Rum Pontus Krallığı'nı Osmanlı sınırlarına katar. Bu sıralarda Türk boyları karadenizde rumlara ait yerlere yerleşirler. Köye ilk gelen ailaler; çepmiler, keçeciler ve çelebilerdir. Rivayete göre çelebiler buraya padişahın fermanı ile alevi bektaş-i misyonluğu için yerleştirilir. Çevrecik 1999 yılında belde ünvanını almış, idari yapısı bu ünvana göre yeniden düzenlenmiştir. Daha fazla bilgi için: http://www.cevrecik.bel.tr
Nebişeyh Kasabası
İlçe merkezinin kuzeyinde 16 km uzaklılıkta yer alan Nebişeyh Kasabasında 400 hane 3001 nüfus vardır.Çal dağının batı eteğinde kurulmuş Nebişeyh beldesinin tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur.Kasabadakilere göre beldeye adını veren Nebişeyh Melik şahın uç beylerindendir.Nebişeyh’in Mezarı Karahamza mevkiinde bulunmaktadır.Hale belde halkı tarafından ziyaret edilmekte ve korunmaktadır.Ayrıca evliya olarak ta sayılmaktadır.Ancak Beldenin şimdiki yerleşim yeri Nebişeyh’in bulunduğu yerin Güneyinden 3-4 km uzaktadır. Çevre köylere göre olgusunun az olduğu Nebişeyh’te gelenek ve göreneklere aşırı bir bağlılık vardır.